18 Nisan 2016 Pazartesi

DÖRT SENEYE SIĞDIRDIĞIM HAYAT !

SEVMEKTİ TÜM SUÇUM !
  Yıllar öncesiydi gözlerine baktığımda.işte bu benim kaderim demiştim.Yüreğim öyle çok sevmişti ki , öylesine çok mutluydum ki içim içime sığmıyordu. Ne olduğunu anlayamamıştım.O sabah herşey çok güzel giderken bi yanlış anlaşılmayla herşey bitmişti.Bir bayram sabahıydı terkettiğinde. ve sen gittiğinde , hani böyle göğsüne birşey oturmuş gibi olur, boğazın acır,konuşamazsın.İşte tam da böyle bişeydi içimdeki.Daha önce hiç sevmemiştim ben, ne oluyordu bana, neden bu kadar tutkuluydum ona,ben niye gidemiyordum. Hayır hayır,başka bişeydi bu! Siz hiç sadece bir kez baktığınız gözlerde sadece ona ait olmayı,onun olmayı hissettiniz mi? İşte ben bu yüzden hiç gidemedim. Sevgi,aşk bazen öyle şeyler yaptırır ki, siz bile yaptığınıza şaşırıp kalıırsınız. Ondan uzak kalamıcağımı anladığımda aklıma bir oyun gelmişti. Kendimce masum ama bir okadar da yalanlarla dolu sahte bir oyun...Gerçekte hiç var olmayan Beyza hoşgelmişti!!! Aslında yüreğimin bu oyuna katılacağını  hiç hesaba katmamıştım.Kendimi kandırdığım gibi senide bu oyunla kandırabileceğimi düşünen bir kız çocuğuydum. Sende hoşgeldin çocuk!!! Konuşmalar başlamıştı, biraz korkuyordum yakalanmaktan. Ama ne olursa olsun parmak uçlarım kadar uzakta olan seni korkuma yenik bırakmıcaktım. Öyle şeyler paylaşır oldukki, yeri geldi her nekadar anlattıklarıyla üzülsemde dert ortağı olduk, yeri geldik çok iyi bir arkadaş olduk.Öyle çok iyi anlaşıyorduk ki, yazdığı besteler, söylediği şarkılar ilk dinleyenlerden olmustum.Gerçekte gözlerine bakıpta dile getiremediğim doğum günlerini kutladım hep uzaktanda olsa.Yılbaşında iyi dileklerde bulunduk birbirimize. Ama benim hep sana söyleyemediğim tek bir dileğim vardı: O da bir gün o gözlerine tekrar bakabilmekti!!! Günler günleri,aylar ayları, yıllar yılları kovaladı ve hala çok iyi anlaştığımız arkadaştık. Ben hiç arkadaş kalmak istememiştim ama.Bir gün arkadaşlarım bu oyundan vazgeçmem için ve imkansız bişey için boşa ümitleniyorsun dediklerinde seni tamamen kaybetmeyi göze alabilecek miydim. Ewet defalarca vazgeçmeyi düşündüm ama dedim ya ben o gözlere bir kez bakmıştım.ve birgün bu oyunumu sürdürmekten vazgeçmeyi düşündüğümde radyoda dinlediğim bir hikaye üzerine umudumun boşa olmadığını anladım ve bi rgenç hikayesinin sonunda şunu dile getirmişti; "Umut ve İnanç olduğu müddetçe çare her zaman vardır." Bu cümle ogünden sonra bana umut ışığı olmuştu.Yaşadığım zorlu bir süreçte olsa umut ettim inandım ve bekledim.Sonra düşündüm, kolay olsaydı bu kadar sevebilir miydim ? Zorlarla savaşmayı herzaman sevdim sanırım. Bu yüzden sana dokunamadan,kokunu almadan, sesini duymadan uzaktan da olsa sevdim.Senelerce ve sen bilmeden.Küçücük odamda o kadar çok şey paylaştım ki, sensiz ama senle olan hayalleri.Ben yaşamak isteyipte yaşayamadığım ve sana söyleyemediğim  duygularımı senelerce beyaz kağıtlara yazdım; Sen Sevmek Nedir Bilir misin yokluğunda? hiç duymadığın bir nefesi özledin mi? Sen Gkyüzünü görebilmek için sabahları,perdeleri açık bırakıp yattın mı ?Sabahları uyanınca delice telefona sarıldın mı ulaşamıyacağını bile bile? Ve içinde kıpırtıyla birinin seni arayıp günaydın demesini bekledin mi boğazın kuruyarak? Geceler boyu beklemek nedir bilir misin Hem de nezaman kavuşacağını bilmeden beklemek.Bir kez kısada olsa gördüğün bir yüzü unutmamak için o zamana geri dönüp saatlerce düşünü kurduğun oldu mu? Düşler kurarken gelecege dair umut beslerken sevebildin mi öylesine, öylesine çıkarsız,öylesine dolu dolu ve öylesine güvenerek? Hissettin mi hiç yanında duymadığın bir sıcaklığı yanında? Sen severken dünyayı cennet yapmak istedinmi? Bunlar dökülüyordu kalemimin mürekkebinden...Defalarca dualar ettim Allahıma onu bana nasip et diye.Artık yorulmuştum hemde çok... Ben gittiğim yerlere seni aklımda götürmeyi değil, yanımda götürmek istedim.Denizin dalgalarını kendi başıma değil seninle dinlemek istedim. Sahilde boş ellerle değil senin ellerini tutarak gezmeyi istedim.Sinemaya arkadaşlarımla gitmeyi değil , Başımı omzuna koyup seninle filmler izlemeyi istedim. O hayalini kurduğun Uludağda battaniyeye sarılarak sıcacık çayını yudumlarken dışarda karda üşüyen insanları izlemek yerine seninle o battaniyede hayallerine ortak olmayı istedim.Geceleri yastığa sarılarak gözlerimdeki yaşları akıtmak değil ,göğsünde uyuyarak kalp aatışlarını dinlemek istedim. Seni Seviyorum demek istedim. Sana öylesine delice Aşığım demekistedim.
İlkbahar gelmişti ve bütün cesaretimi toplayıp ; Ellerimi tekrar tutmasını istemiştim ondan Bahar taşıdığı umutla yüreğime su serpmişti.Şimdi tek dileğim benimle kalmasıydı.Aylar sonrası yani yine bir bayram sabahı bu sefer terkedilmek değil gözlerine bakma zamanıydı.30 Ağustos Zafer Bayramı.Benim  zaferimdi!!! Onunla görüşücek olmanın heyecanı... Kalbim yerinden fırlıyacakmış gibi... Tam 3 sene öncesinde bıraktığı yerde buluşmuştuk.Gözlerine tekrar bakabilmek tarifi mümkün olmayan bir duygu.Gözlerim aşka aşkla bakıyordu.Çocuklar gibi şendim.Yerimde durmak ne mümkün, bi oraya bi buraya zıplıyordum sanki yaramaz çocuklar gibi.Gözlerim gülüyordu. İnanılmaz ama gerçek ellerim onun avuçlarındaydı.Yüreğime bu aşk düştüğünden beri ben bulutların üzerinde geziyordum.Deniz Yıldızında koymutum başımı omzuna.Ozaman içimden şunu söyledm;"imkansızlık ve kader insanın kendi elinde." Yanımda olduğu her an yaşama daha sıkı tutunmam için bir sebepti.
Tam bir sene herkesi kıskandıran bir aşkla sevdik birbirimizi.Yeri geldi ağladık yeri geldi güldük yeri geldi üzdük birbirimiziama hiç ayrılmayı düşünmedik.Öyle sıkı sarıldık ki sevgimize.Çok şey paylaştık.Gözlerimize bakarak sevdiğimizi aşık olduğumuzu söylerdik.Yağmurda sabahtan akşamlara kadar yürürdük, kışın soğuklara aldırmadan ellerimizin sıcaklığıyla ısıtırdık birbirimizi sokaklarda. Geceleri şarkılar söylerdi bana.Şiirler yazardık Sabahlara kadar konuşurduk telefonlarda.Uykusuz kalırdık çoğu zaman.Hayaller kurardık.Bisaniye bile ayrılmazdık ki hiç.Attığımız her adımda birbirimizden haberimiz olurdu.Ben Naz yapardım ona gönlümü alsın diye birde sürekli küserdim .Ben üzülmiyim diye canının yandığını bile söylemezdi bana. O üzülmesin diye de ben üzülürdüm kimi zaman. Fedakar olduk hiç sıkılmadan.Bazen de kıskanırdık delicesine zarar bile verirdik ama sonrasında yineseverdik birbirmzi.Her buluşmamızda ilk günki gibi heyecan hep olurdu. Kokusunu özlerdim yanımda olmadığı zaman..O kadar çok iyi anlaşırdık ki 3 senede olduğu gibi.Tam bir sene rüya gibiydi yaşadıklarımız.Artık bir gün bile ayrı kalmak istemediğimizde evliliğe bir adım atmak istedik.Ben onun için herşeyden vazgeçmeyi göze almıştım.Arkadaşlarımdan, dostlarımdan, işimden, seninle birçok şeyi paylaştığım istanbuldan en önemlisi Ailemden...Belki çok özlicektim geride bıraktıklarımı. Ama onun varlığı bana güç vericekti.Nerde olursa olsun onunla gitmeye hazırdım.Birbirimizi hiç bırakmamaya yeminler etmiştik.
Yine bir bayram sabahı (19 mayıs 2013). her zamankinden daha farklı uyanmıştım güne.Parmaklarıma baktıkça o benim diyordum.Birzamanlar parmak uçlarım kadar uzakta olan insan şimdi parmaklarımın arasındaydı.Onun ismi yazıyordu çünkü.o gün her zamnkinden daha mutluydum ama içimde anlam veremediğim bir huzursuzluk sanki olucakları hissetmiş gibi. ve son kez birbirmize aşık olduğumuzu söyledik. Hani derler ya her güzel şeyin bir sonu vardır.bizimde sonsuz bir ayrılık oldu. Anlam veremediğim bir telefonla herşey bitmişti. Kader böyle ayırmıştı yollarımızı. Ama o gün tek anladığım şey biz olduğumuzusandığım biz, hiç BİZ olamamışız.ve bayramları sevmediğimide anladım o gün ve Senin haberin olmadan adım atmama izin vermeyen sen Kendine İyi Bak, Hoşçakal demeyi bile çok gördün.Söz vermiştik ama sen sözünü tutamadın..Artık hiçbir şey gelmiyor elimden. Mutluluklar, sevgiler , duygular güvenler şimdi herşey gitti.Hadi şimdi sende git gidebildiğin kadar uzağa... Kendi kurduğum masalım burda son bulmuştu.
Son kez oyuncak bir bebeğe seni nasıl sevdiğimi anlattım: Aklını,bebekliğini , tüm doyumsuz anlarını Ben seni sevmeyi sevdim.Hiç yorulmadan, usanmadan, bıkmadan, sevdim Ben seni rüyalarımda buluşup sevdim.Ben seni çocukça, masumca kendimden bile kıskanırcasına sevdim.Hergün kaybetme korkusuyla,kendime bile itiraf etmekten korktuğum bu büyük aşkın büyüsüyle sevdim.Ben seni tarifsiz duygularımla sevdim.Ben seni ekmek gibi,su gibi aldğım nefes gibi sevdim.Ben seni sesini duyamadığımda boğulduğumu hissetiğim an sevdim.Leylanın Mecnunu sevdiği gibi,Aslının Keremi sevdiği gibi , Şirinin Ferhatı sevdiği gib isevdim seni.Denizlerin maviyi sevdiği gibi,sevdaya düşen cemre gibi sevdim seni.
Ben seni herkes gibi değil ÇINAR GİBİ SEVDİM...!
Peki Ya Sen ...?FatmaÇAPRAZ 14/07/2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder