Yıllar öncesiydi gözlerine baktığımda.işte bu benim kaderim demiştim.Yüreğim
öyle çok sevmişti ki , öylesine çok mutluydum ki içim içime sığmıyordu. Ne
olduğunu anlayamamıştım.O sabah herşey çok güzel giderken bi yanlış
anlaşılmayla herşey bitmişti.Bir bayram sabahıydı terkettiğinde. ve sen
gittiğinde , hani böyle göğsüne birşey oturmuş gibi olur, boğazın
acır,konuşamazsın.İşte tam da böyle bişeydi içimdeki.Daha önce hiç sevmemiştim
ben, ne oluyordu bana, neden bu kadar tutkuluydum ona,ben niye gidemiyordum.
Hayır hayır,başka bişeydi bu! Siz hiç sadece bir kez baktığınız gözlerde sadece
ona ait olmayı,onun olmayı hissettiniz mi? İşte ben bu yüzden hiç gidemedim.
Sevgi,aşk bazen öyle şeyler yaptırır ki, siz bile yaptığınıza şaşırıp
kalıırsınız. Ondan uzak kalamıcağımı anladığımda aklıma bir oyun gelmişti.
Kendimce masum ama bir okadar da yalanlarla dolu sahte bir oyun...Gerçekte hiç
var olmayan Beyza hoşgelmişti!!! Aslında yüreğimin bu oyuna katılacağını
hiç hesaba katmamıştım.Kendimi kandırdığım gibi senide bu oyunla
kandırabileceğimi düşünen bir kız çocuğuydum. Sende hoşgeldin çocuk!!!
Konuşmalar başlamıştı, biraz korkuyordum yakalanmaktan. Ama ne olursa olsun
parmak uçlarım kadar uzakta olan seni korkuma yenik bırakmıcaktım. Öyle şeyler
paylaşır oldukki, yeri geldi her nekadar anlattıklarıyla üzülsemde dert ortağı
olduk, yeri geldik çok iyi bir arkadaş olduk.Öyle çok iyi anlaşıyorduk ki,
yazdığı besteler, söylediği şarkılar ilk dinleyenlerden olmustum.Gerçekte
gözlerine bakıpta dile getiremediğim doğum günlerini kutladım hep uzaktanda
olsa.Yılbaşında iyi dileklerde bulunduk birbirimize. Ama benim hep sana
söyleyemediğim tek bir dileğim vardı: O da bir gün o gözlerine tekrar
bakabilmekti!!! Günler günleri,aylar ayları, yıllar yılları kovaladı ve hala
çok iyi anlaştığımız arkadaştık. Ben hiç arkadaş kalmak istememiştim ama.Bir
gün arkadaşlarım bu oyundan vazgeçmem için ve imkansız bişey için boşa
ümitleniyorsun dediklerinde seni tamamen kaybetmeyi göze alabilecek miydim.
Ewet defalarca vazgeçmeyi düşündüm ama dedim ya ben o gözlere bir kez
bakmıştım.ve birgün bu oyunumu sürdürmekten vazgeçmeyi düşündüğümde radyoda
dinlediğim bir hikaye üzerine umudumun boşa olmadığını anladım ve bi rgenç
hikayesinin sonunda şunu dile getirmişti; "Umut ve İnanç olduğu müddetçe
çare her zaman vardır." Bu cümle ogünden sonra bana umut ışığı
olmuştu.Yaşadığım zorlu bir süreçte olsa umut ettim inandım ve bekledim.Sonra
düşündüm, kolay olsaydı bu kadar sevebilir miydim ? Zorlarla savaşmayı herzaman
sevdim sanırım. Bu yüzden sana dokunamadan,kokunu almadan, sesini duymadan
uzaktan da olsa sevdim.Senelerce ve sen bilmeden.Küçücük odamda o kadar çok şey
paylaştım ki, sensiz ama senle olan hayalleri.Ben yaşamak isteyipte yaşayamadığım
ve sana söyleyemediğim duygularımı senelerce beyaz kağıtlara yazdım; Sen
Sevmek Nedir Bilir misin yokluğunda? hiç duymadığın bir nefesi özledin mi? Sen
Gkyüzünü görebilmek için sabahları,perdeleri açık bırakıp yattın mı ?Sabahları
uyanınca delice telefona sarıldın mı ulaşamıyacağını bile bile? Ve içinde
kıpırtıyla birinin seni arayıp günaydın demesini bekledin mi boğazın kuruyarak?
Geceler boyu beklemek nedir bilir misin Hem de nezaman kavuşacağını bilmeden
beklemek.Bir kez kısada olsa gördüğün bir yüzü unutmamak için o zamana geri
dönüp saatlerce düşünü kurduğun oldu mu? Düşler kurarken gelecege dair umut
beslerken sevebildin mi öylesine, öylesine çıkarsız,öylesine dolu dolu ve
öylesine güvenerek? Hissettin mi hiç yanında duymadığın bir sıcaklığı yanında?
Sen severken dünyayı cennet yapmak istedinmi? Bunlar dökülüyordu kalemimin
mürekkebinden...Defalarca dualar ettim Allahıma onu bana nasip et diye.Artık
yorulmuştum hemde çok... Ben gittiğim yerlere seni aklımda götürmeyi değil,
yanımda götürmek istedim.Denizin dalgalarını kendi başıma değil seninle
dinlemek istedim. Sahilde boş ellerle değil senin ellerini tutarak gezmeyi
istedim.Sinemaya arkadaşlarımla gitmeyi değil , Başımı omzuna koyup seninle
filmler izlemeyi istedim. O hayalini kurduğun Uludağda battaniyeye sarılarak
sıcacık çayını yudumlarken dışarda karda üşüyen insanları izlemek yerine
seninle o battaniyede hayallerine ortak olmayı istedim.Geceleri yastığa
sarılarak gözlerimdeki yaşları akıtmak değil ,göğsünde uyuyarak kalp
aatışlarını dinlemek istedim. Seni Seviyorum demek istedim. Sana öylesine
delice Aşığım demekistedim.
İlkbahar
gelmişti ve bütün cesaretimi toplayıp ; Ellerimi tekrar tutmasını istemiştim
ondan Bahar taşıdığı umutla yüreğime su serpmişti.Şimdi tek dileğim benimle
kalmasıydı.Aylar sonrası yani yine bir bayram sabahı bu sefer terkedilmek değil
gözlerine bakma zamanıydı.30 Ağustos Zafer Bayramı.Benim zaferimdi!!!
Onunla görüşücek olmanın heyecanı... Kalbim yerinden fırlıyacakmış gibi... Tam
3 sene öncesinde bıraktığı yerde buluşmuştuk.Gözlerine tekrar bakabilmek tarifi
mümkün olmayan bir duygu.Gözlerim aşka aşkla bakıyordu.Çocuklar gibi
şendim.Yerimde durmak ne mümkün, bi oraya bi buraya zıplıyordum sanki yaramaz
çocuklar gibi.Gözlerim gülüyordu. İnanılmaz ama gerçek ellerim onun
avuçlarındaydı.Yüreğime bu aşk düştüğünden beri ben bulutların üzerinde
geziyordum.Deniz Yıldızında koymutum başımı omzuna.Ozaman içimden şunu
söyledm;"imkansızlık ve kader insanın kendi elinde." Yanımda olduğu
her an yaşama daha sıkı tutunmam için bir sebepti.
Tam
bir sene herkesi kıskandıran bir aşkla sevdik birbirimizi.Yeri geldi ağladık
yeri geldi güldük yeri geldi üzdük birbirimiziama hiç ayrılmayı düşünmedik.Öyle
sıkı sarıldık ki sevgimize.Çok şey paylaştık.Gözlerimize bakarak sevdiğimizi
aşık olduğumuzu söylerdik.Yağmurda sabahtan akşamlara kadar yürürdük, kışın
soğuklara aldırmadan ellerimizin sıcaklığıyla ısıtırdık birbirimizi sokaklarda.
Geceleri şarkılar söylerdi bana.Şiirler yazardık Sabahlara kadar konuşurduk
telefonlarda.Uykusuz kalırdık çoğu zaman.Hayaller kurardık.Bisaniye bile
ayrılmazdık ki hiç.Attığımız her adımda birbirimizden haberimiz olurdu.Ben Naz
yapardım ona gönlümü alsın diye birde sürekli küserdim .Ben üzülmiyim diye
canının yandığını bile söylemezdi bana. O üzülmesin diye de ben üzülürdüm kimi
zaman. Fedakar olduk hiç sıkılmadan.Bazen de kıskanırdık delicesine zarar bile
verirdik ama sonrasında yineseverdik birbirmzi.Her buluşmamızda ilk günki gibi
heyecan hep olurdu. Kokusunu özlerdim yanımda olmadığı zaman..O kadar çok iyi anlaşırdık
ki 3 senede olduğu gibi.Tam bir sene rüya gibiydi yaşadıklarımız.Artık bir gün
bile ayrı kalmak istemediğimizde evliliğe bir adım atmak istedik.Ben onun için
herşeyden vazgeçmeyi göze almıştım.Arkadaşlarımdan, dostlarımdan, işimden,
seninle birçok şeyi paylaştığım istanbuldan en önemlisi Ailemden...Belki çok
özlicektim geride bıraktıklarımı. Ama onun varlığı bana güç vericekti.Nerde
olursa olsun onunla gitmeye hazırdım.Birbirimizi hiç bırakmamaya yeminler
etmiştik.
Yine
bir bayram sabahı (19 mayıs 2013). her zamankinden daha farklı uyanmıştım
güne.Parmaklarıma baktıkça o benim diyordum.Birzamanlar parmak uçlarım kadar
uzakta olan insan şimdi parmaklarımın arasındaydı.Onun ismi yazıyordu çünkü.o
gün her zamnkinden daha mutluydum ama içimde anlam veremediğim bir
huzursuzluk sanki olucakları hissetmiş gibi. ve son kez birbirmize aşık
olduğumuzu söyledik. Hani derler ya her güzel şeyin bir sonu vardır.bizimde
sonsuz bir ayrılık oldu. Anlam veremediğim bir telefonla herşey bitmişti. Kader
böyle ayırmıştı yollarımızı. Ama o gün tek anladığım şey biz olduğumuzusandığım
biz, hiç BİZ olamamışız.ve bayramları sevmediğimide anladım o gün ve Senin
haberin olmadan adım atmama izin vermeyen sen Kendine İyi Bak, Hoşçakal demeyi
bile çok gördün.Söz vermiştik ama sen sözünü tutamadın..Artık hiçbir şey
gelmiyor elimden. Mutluluklar, sevgiler , duygular güvenler şimdi herşey
gitti.Hadi şimdi sende git gidebildiğin kadar uzağa... Kendi kurduğum masalım
burda son bulmuştu.
Son
kez oyuncak bir bebeğe seni nasıl sevdiğimi anlattım: Aklını,bebekliğini ,
tüm doyumsuz anlarını Ben seni sevmeyi sevdim.Hiç yorulmadan, usanmadan,
bıkmadan, sevdim Ben seni rüyalarımda buluşup sevdim.Ben seni çocukça,
masumca kendimden bile kıskanırcasına sevdim.Hergün kaybetme korkusuyla,kendime
bile itiraf etmekten korktuğum bu büyük aşkın büyüsüyle sevdim.Ben seni
tarifsiz duygularımla sevdim.Ben seni ekmek gibi,su gibi aldğım nefes gibi
sevdim.Ben seni sesini duyamadığımda boğulduğumu hissetiğim an sevdim.Leylanın
Mecnunu sevdiği gibi,Aslının Keremi sevdiği gibi , Şirinin Ferhatı sevdiği gib
isevdim seni.Denizlerin maviyi sevdiği gibi,sevdaya düşen cemre gibi sevdim
seni.
Ben
seni herkes gibi değil ÇINAR GİBİ SEVDİM...!
Peki
Ya Sen ...?FatmaÇAPRAZ 14/07/2013