27 Mart 2017 Pazartesi

GEL İSTİYORUM !


Ne zaman sana yazmaya başlasam önce çaresizce dipsiz kuyulara dalıyor bakışlarım. ardından uzun ve derin bir sessizlik.Günleri sayarken aylar, ayları sayarken yıllar geçti ama ben en çok sana yazdım.çünkü sadece seni sevdim; seni bekledim. Öfkeyi suya, sensizliği defalarca beyaz kağıtlara yazdım. gökten yıldız çalmak, güneşe göz kırpmak, boşluğu kavramak gibi… Yazdıkça ateşe dokundum, dokundukça yandım. Sana yazmak, seni yazmak: Bazen hayata karşı buz kesilmek, bazen sıcaklığını hatırlayıp erimek, bazen de aşkın sesiyle irkilmek gibi… Gidemedim, senden geçemedim ama biliyor musun, sensiz geçen her gün daha da korktum yokluğuna alışmaktan .Rüyalarıma uzunca bir süre uğramadın mesela rüyamda bile göremedim seni. Ta ki birkaç gün öncesine kadar. Üşüdüm dedim tek kelime etmeden, sadece sarıldın bana. Şimdi mi, şimdi yine sana yazıyorum işte : Sinemaya gitmek istiyorum seninle, ama eskiden olduğu gibi filmi izlemek yerine kollarına defalarca seni sevdiğimi yazmak istiyorum, sonra karşıdan karşıya geçerken senden bir adım önde olup bana bağırıp çağırmanı istiyorum, sonra bi kafede oturup seninle çay içmeyi istiyorum, sen herzamanki gibi şekerini karıştırmamı isterdin yine aynı şeyler olsun istiyorum.senin sesini duyarak uykuya dalmak ve sabah gözlerimi senin mesajlarına,yüreğimi ise varlığına uyandırmak istiyorum.sonra sana o en çok sevdiğin tarçınlı keki yapıp vermek istiyorum.ve bu gece herşeyden çok bir mucize olsun ve sen gel istiyorum.!


F.Ç  27/03/2017 

7 Şubat 2017 Salı

BİR GÜN YOLDA YÜRÜYORDUM BİR ŞARKI DUYDUM, KALBİM ACIDI!!!

Hiç olmayacak bir anda bir şarkı sözü duyarsın derinlerden bi yerden .Öylece esintiyle birlikte gelir gider kulaklarına ve yerleşir içine.O sözlerle beraber ve onun getirdikleriyle birden bire yıllarca geriye dönersin.Bu müzik bu nağmeler alıp götürür seni bir başka diyara  her söz her kelime yüreğine işler.Çağırır seni, gönlüne gidersin peşinden o nağmelerin. Bulunduğu yerde değilsindir, bir zaman dilimine gitmiş orada yaşıyorsundur artık. Eski bir sevgiliye götürür o sözler, yitip giden yarım kalan sevdaları anımsatır. Yüreğin burkulur acırsın geçen yıllara, doyasıya yaşanmayan ya da henüz ateş bile alamadan küllenen sevdalar acıtır içini. Bu şarkı nerden çalındı kulağıma diye diye. Gözlerin uzaklara takılır ve sanki bir ipucu bulacakmış gibi dalar gidersin.Yazılan ilk satırların mürekkebi uçmuş mudur?Karalanan duygu yüklü şiirler bir kenarda unutulmuş mudur? Cevabı olmayan sorular öylece cevabını bulmadan kalakalır yüreğini sıkarken. Bu şarkı nerden esti bu rüzgar, niye getirdi şimdi bu melodiyi kulağımın içine yerlleştirdi ve çıkmaz oldu oradan. Sözler birbiri peşi sıra sıralanıyr artık ve çıkmıyor beyninin içinden. Bir yığın anı dolu ve yüreğini sıkıştıran o esintinin peşinden süreklenirken. Rüzgar söylüyor şimdi o yerlerde bizim şarkımızı.Vazgeç, söyleme artık hatırlatma mazideki aşkımızı diye isyan edersin yaşananlara.Bazen iç geçirirsin bir el uzatıp gelir mi beraber yine eski günlere dönermiyiz, Beraber şarkımızı mırıldanırmıyız diye.Artık kabul edilmiş gerçeklere dönme zamanı ve dudaklarında bir başka şarkı ‘Şimdi uzaklardasın gönül hicranla doldu.Hiç ayrılamam derken,kavuşmak hayal oldu’ sessizce başını eğer ve kabul edersin.

F.Ç 06/02/2017